Makalelerim
KUTLU OLSUN!
Bundan tam 97 yıl önce doğdun ve 97 yıldır vatanımızı koruyor kolluyor ve aydınlatıyorsun.
Doğarken de, büyürken de çok büyük sıkıntılar çektin… Yok etme girişimlerinin hiçbirine boyun eğmedin Hep yeniden doğdun ve tüm zorluklara rağmen yüce Türk milletinin kucağında bugünlere kadar geldin… Onu var eden, Atamıza ve sonrasında bugünlere gelmesine sebep olan tüm fedakar ve cefakar milletimize minnettarız. İyi ki doğdun, iyi ki bugünlerde de bizimlesin! Sensiz bir vatan bizim için hiçtir! . Çok yaşa ve hep yaşa Cumhuriyet!
Hepimizin en büyük bayramı kutlu olsun.
Beyza Nur Bağcı yazdı
İçimdeki ÇEŞME …
Kimine göre alışkanlıktır Çeşme… Yaz mevsimini ilk tanıdığı o aylardan beri, aile büyüklerinin evlerinde, sonradan yenilenen yazlıklarda büyümek sıradandır onlar için. İzmir kadar memleketleridir onların, Çeşme ise İzmir kadar ev sahibidir yazlıkçılarına…
2007 yılında yılbaşı yazım
Arrivederci 2007 / Hoşçakal 2007
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz. Bu son görüşmemizdir seninle. Yeni bir hayat başlayacak yeni yılla… Ona hoş geldin diyeceğiz ama sana güle güle bile demeyeceğiz. Unutmayacağız diyemiyoruz, çünkü gidenleri hep unuttuğumuz gibi seni de unutacağız. İşte vefasızlık budur. 365 gün 8760 saat, 525.600 dakika bize hizmet ettin ama biz söz veriyoruz yine de seni unutacağız. Seni hep hatırlayacağız diyenler olsa da aman ha inanma! Senden öncekilere de aynı sözü verdiler ama sözünde durmadılar. Seni mezar taşlarına gömdüler. Sen artık gittin. Bir daha dönmeyeceksin, dönemeyeceksin, çook istemiş olsan bile...
Geçen Yıllarla Vedalaşma Zamanı
Şöyle bir araştırma yaptım. Geçen yıllarla ilgili ne şarkı sözünde, ne şiirlerde, ne Dünya sözlerinde, ne de köşe yazarlarının kaleminde güzel bir şeyler bulamadım. Bazıları hüzünlü, bazıları acıklı, bazıları ümitsiz, bazıları hoşnutsuz. Çoğu da kederli...
Büyük bir heyecanla başladığımız turizm ve tatil sezonu bitmek üzere... Hatta bu yazı
yayınlandığında bitmiş olacak. Yani Temmuz ayı başlarında başlaması gerekip de seçimler
nedeniyle geciken ve ancak 22–25 Temmuzlarda başlayabilen sezonumuz acısıyla tatlısıyla bitiverdi.
Marka olabilmek %100 çözüm...
Pek çok olumsuzluğu sırtlanan turizmimize oksijen vermek için son günlerde konuşulan ve yazılan alternatifler biraz moralimizi düzeltir gibi oldu. Turizm Yatırımcılar Derneğinin( TYD) 2006 yılı sonlarında Turizm Teşvik Kanununa eklenen ...
Mucize 3 Harf (SPA)
Son zamanlarda sıkça konuşulmasına rağmen az anlaşılan, henüz kültürümüze biraz uzak ama içimizden birisi olmaya aday, kapsamı geniş, Türkçe karşılığı ise suyla gelen iyilik & sağlık demektir SPA ...
ÇEŞME
Son yıllarda iç turizminin gözde merkezlerinden biri haline gelen, tatil için aranan tüm güzelliklere sahip Çeşme; özelikle İstanbul sosyetesini gönlünü fethederek Bodrum dan vazgeçirmiş, kendisine çekmiştir.
OSLO
Anne K.Jakasen bizde seni seviyoruz.
Birkaç Konu
Çeşme'de bazı konuları merak ediyorsak...
Onunla yaşamaya alışmak zorundayız!
Çok hoşuma giden bir başlık değil ama güncelliğini koruyan, gündemimizden düşmeyen ve yakın gelecekte de gündemimizin hep birinci sırasında yer alacak bir konuyu tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum...
Turizm’de eksiğimiz Marka olamamak
Bazı ülkelerin ve beldelerin adını duyunca aklımıza düşen ilk sıralamada turizm vardır. İspanya, İtalya, Paris, maldive, İsviçre belki Türkiye gibi. MSN yoluyla 10 ülke vatandaşından 10 kişiye 2 ‘ şer soru yönelttik...
Tatile niçin ihtiyaç duyarız...
Hayalinizdeki tatil nasıldır?
Bireysel çıkarlar, toplumsal çıkarların önüne geçerse…
“Bireysellik “ toplumsal ve sosyal gelişimin önüne konmuş kocaman bir kayadır. Bu kayayı koyanlar bununla kalmazlar, o kayanın içinde ki mağaralarda yaşarlar...
Çeşme'nin tanıtım kapağı...
Personel sorunu turizm sektörüne acı veriyor
Bu konuya bir atasözümüzle başlamak isterim.” Perşembenin Gelişi, Çarşambadan bellidir “ demiş atalarımız..
Yıllardır turizm sektöründe personel konusu tartışılır, konuşulur, yazılır, çizilir vs. Ancak ve maalesef özellikle bu işin sorumluluğunu alan kurumlarımız, olaya daha çok lafla odaklandıkları için bir arpa boyu yol alınamamıştır. Hatta, azda olsa yolunda giden sistemide bozmuşlardır.
10-15 yıl önce bulaşıkçı bulunamazdı; iyiki varlarmış sağolsunlar Bulgar göçmenleri imdadımıza yetişiyorlardı. Akabinde, Housekeeping departmanında feryatlar başladı, hemen akabinde FB personelinde feryatlar başladı, hemen akabinde resepsiyonda, teknikte ve tüm departmanlarda sıkıntılar baş göstermeye başladı. Ama, tüm bu sıkıntıların geleceğinin işareti 20 yıl öncesinden biliniyor ve görülüyordu. Üzülerek ifade etmemiz gerekirse, bu sıkıntı , bile bile yok sayıldı, görülmezden gelindi. Bu kadar büyük ve Türkiye’ nin göz bebeği sektöre cılız tedbirler uygulandı. Her gencimizi genç yaşlarda meslek sahibi yapalım yerine, diploması hiçbir işe yaramayan üniversite eğitimini neredeyse zorunlu hale getirdik. Sokaktaki gençlerimizin %99 üniversite mezunu ama, neredeyse %50 den fazlasının mesleği yok. mesleği olmadığı içinde işi yok.
Sektörümüzdeki işgücü sıkıntısı küçümsenmeyecek kadar büyük. Ama, devletteki yetkililerimiz, hala bize “ bu kadar işsizlik var,nasıl işçi bulamıyorsunuz” diyorlar. Hatta ilaveside var; “ basın parayı bulursunuz “ diye akılda veriyorlar.
Yani , bu işi yönetecekler, sektörümüzün iş gücüne çare olacak yetkililer hala olaya bu mantıkla bakıyorlar. Bizi hala anlamış değiller. Hala Z kuşağının özellikle hizmet sektöründe çalışmak istemediklerini bilmiyorlar. Bu konu birkaç satırla anlatılacak konuda değil. Tahmin edilenlerden çok daha büyük. Ancak, bu sıkıntı artık işletmecilere, turizm yatırımcılarına, Genel Müdürlerine, depertman şeflerine acı vermeye başladı. Yıllarını sektöre vermiş çok arkadaşımız , bu sebeple; meslekten kopmaya başlamış, çok işletmecide işletmesini kapatmaya, kiraya vermeye veya yatırımını rezidans içerikli yatırımlara dönüştürmeye başlamıştır.
Dileriz Çare bulunur ve yıllarımızı yoluna adadığımız bu sektörümüzü güzellikleriyle, değerleriyle yüzyıllar boyu yaşatırız.
Yakup Demir